Searching the Traces of Dialogical Aesthetics in Digital Art

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Digital Technology has dramatically changed the way human beings communicate. It has made distance communication possible and changed our world into a ‘Global Village’. Besides, it has inluenced art experiences in a dramatical way. Like other forms of information, art is also able to reach wider audiences in all parts of the world, thus creating efective cross-cultural communication. Throughout its history, art has always been the basis for a dialogue. While dialogism in art is not exclusive only to digital art, the creation of digital media based art has given rise to the exchange and manipulation of images in real time, thus creating visual dialogues. The aim of this article is to analyze digital arts from a dialogical perspective. Focusing mainly on Martin Buber and Mikhail Bakhtin’s dialogic philosophy, the article aims to present how the trajectories of digital art and dialogical aesthetics intersect. The article proposes that although interactive art and dialogical art share many characteristics in common, all interactive digital art is not dialogic; therefore, the focus of this article will be on digital arts which use telecommunication media as a means of dialogic meaning production. Using intersubjectivity, real-time remote interaction, co-production and negotiation of meaning as its assessment criteria, the article discusses the level of dialogic aesthetics in digital arts through two digital art processes

Dijital teknolojilerdeki gelişmeler, yaşamın her yönünü etkisi altına aldığı gibi, iletişim biçimlerini de önemli ölçüde etkilemişlerdir. Zaman, uzam kavramlarına getirdikleri değişimlerle, mesafeler yok olmuş, dünyamız adeta küresel bir köye dönüşmüştür. Kendisi de bir iletişim biçimi olan sanat, dijital teknolojiler aracılığıyla dünyanın her bölgesinde geniş izleyici kitleleri ile buluşma ve kültürlerarası bir iletişim sağlama olanağına kavuşmuştur. Sanat, tarihi boyunca diyalogların temeli olma görevini üstlenmiştir. Diyalojik kuram yalnızca dijital sanatlara atfedilmese de, dijital medya teknolojileri kullanılarak oluşturulan sanat yapıtları imgelerin gerçek zamanda değişimini ve dönüşümünü olası kıldığından, görsel diyalog yaratma olanağı sunarlar. Bu bağlamda, görsel sanatları diyalojik kuramlarla inceleme çalışmalarına olanak sağlayan sanat biçimi dijital sanatlardır. Bu makalenin amacı, dijital sanatları diyalojik açıdan incelemektir. Makalede özellikle Martin Buber ve Mikhail Bakhtin’in diyalojik felsefelerine yoğunlaşarak, dijital sanat ve diyalojik sanatın yörüngelerinin hangi yönleriyle örtüştüğü tartışılacaktır. Etkileşimsel dijital sanat ve diyalojik sanat birçok ortak özelliğe sahip olsalar da, tüm etkileşimsel dijital sanatlar diyalojik olarak nitelendirilemez. Bu bağlamda, makale telekomünikasyon araçları aracılığıyla diyalojik anlam yaratan dijital sanat biçimlerine odaklanacaktır. Özneler arasılık, gerçek zamanlı etkileşim ve anlam yaratma olgularının kriter alınacağı araştırmada örnek sanat süreçlerinin diyalojik estetik dereceleri değerlendirilecektir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

[No Keywords]

Kaynak

YEDİ: SANAT, TASARIM VE BİLİM DERGİSİ

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

1

Sayı

21

Künye

Onay

İnceleme

Ekleyen

Referans Veren